Sevgili Dostlar;
Bir dükkân yahut evin en çok çiğnenen, hırpalanan eşik yeri gibi güzel ülkemiz...
Dünyayı bir ev ve ülkeleri de evin farklı noktaları olarak görelim bir an için. Bu müştemilat(yapılar topluluğu) oda, bahçe, bahçedeki kulübe hepsi bir ülke olsun. Bizim canım ülkemiz işte bu yapının avlu duvarından sokağa açılan eşik yeri. Her oda insanlarının mutlak surette uğrak noktası. Orada yaşayanlar dışında kimseye ait olmayan yapının en mühim, mahzun mekanı...
Biz böylesi bir yapının en muzdarip(ızdırap çeken) ruhlarıyız.
Sevgili Dostlar;
Hepimiz her birimiz bu ülkeye borçlu olarak doğduk. Bu toprakların vatan olması, yurt olması uğruna fedakârlık yapan, canlarından feragat eden ruhlara borçlu olarak doğduk...
Ecdad tüm diğer odalara ve yapının farklı mekanlarına (bahçeye, bahçedeki kulübeye) giden insanların eşik olarak gördükleri bu toprakları yurt yaptı...
Oda sahipleri, bahçe sahipleri kendilerine yeni kapı bulmak zorunda kaldılar. Odalarını kırdılar yahut bahçelerine tünel kazdılar. Fakat sokağa açılan iki yapı arasında geçişi sağlayan, doğu ve batıyı birleştiren bu güzel geçiş noktasını asla unutmadılar...
Herkes kendisinin olsun, kendisinden sorulsun bu eşik noktasının hükmü istiyor. Bizim politikamız hüküm bulsun bu eşik ülke de Türkiye de diyor...
En çok çiğnenen en çok ızdırap çeken, doğuyu da batıyı da görebilen cennet ülkenin evlatları olarak biz de eşiği beklemekten, yer yer geçmek isteyenlerin izdiraplarina direnmekten ve canı pahasına bu ülke için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz...
Kırk defa dağlanan ciğer ile yeniden dirileceğiz...
1400 yıl önce, 700 yıl önce, 90 yıl önce yaşanan senoryada rollerde bir değişiklik olmayacak ve biz yine seve seve ülke için, barış için, kardeşlik için ölen insanı oynayacağız...
Sevgili Dostlar;
Meriç Nehrinin doğusundaki bizler vicdan medeniyetinin çoçuklarıyız...
Vicdanlarımız hâlâ onur ile, namus ile yaşamak ne demektirin hür olmak ne demektirin manasını, önemini biliyor. Vicdan mahkememiz hâlâ kurulu. Hakimi hâlâ konuşuyor.
Allah susturmasın...
Yorumlar
Yorum Gönder