“SİNEMA, İNSANLIĞA HİÇBİR ŞEY ÖĞRETEMEZ.
ÇÜNKÜ İNSANLIK, HİÇBİR ŞEY ÖĞRENEMEYECEĞİNİ SON DÖRT BİN YILDA YETERİ KADAR
İSPATLAMIŞTIR.”
(ANDREY TARKOVSKY)
Tarkovsky yaşasa epigrafta
kullandığımız sözü yine söyler miydi bilmiyorum ama; sinema altın çağını yaşıyor
bu yüzyılda. İnsanlar hakikatin kendilerine doğrudan sunulmasını ve örneklere
başvurmadan salt bilginin tüketimini tüm tarih boyunca başarılı bir şekilde
zaten yapamamıştı. Örneklere, başka örnek hayatlar üzerinden kendi hatalarını
görmeye daha yatkın bir zihin yapısına sahipti tüm insanlık. Ve bunu bir dönem
tregedya yazarları bazen şairler bazen hatipler kimi zaman yazarlar ve çoğu
zaman öğretmenler yapmıştı. Kıssadan hisse almasını insanların sağlamıştı tüm
bu kişiler.
Yukarıdaki girişten sonra 3
İdiots filminin bana kattığı birkaç şeye değinmek istiyorum. Uzun metrajlı
filmlerin sonunu getirmek çok zor benim için. Fakat ilk defa böylesi bir şeyle
karşılaşıyorum. Film ilerledikçe evet bizde de böyle oluyor bazen, bizde de
böyle kişiler çıkıyor eğitim sahnesine yer yer dedim. “Burası üniversite,
düdüklü tencere değil,” dediğinde ise kahramanın evet üniversiteler düdüklü
tencere olmamalıdır dedim.
Film de “All is well” her şey
yolunda diyerek en olumsuz durumlar karşısında bile bir çıkış yolu aradık
kendimize. Her defasında bulduk. Evet gerçekten sen içinden geleni yapmaya ve
iyi yapmaya çalıştığın sürece başarı zaten gelecektir diyen kahramanımıza
yürekten inandık.
Bazı ruhlar eğitimin amaçladığı “kişinin
kendi hayatından hareketle kişi de istendik davranışlar oluşturma
sürecine(eğitim süreci)” istenildiği şekilde, sistemin istediği şekilde adapte
olmakta güçlük çekebilir. Bu ruhların tamamı problemli ruhlar değildir. Herkesten
aynı istendik davranışlar sergilemesini beklemenin yanlışlığını bugün tüm
insanlık kabul etmiş durumda. Herkes artık kabiliyeti doğrultusunda eğitiliyor.
Filmimizde olduğu gibi fotoğrafçı
olan kişi başarıyı yakalıyor, kabiliyeti bu yönde olduğu için, işini en iyi
şekilde yapıyor. Diğeri mühendislik alanında kendisi ile yüzleşip zirveye
koşuyor. Ve kahramanımız özgür bir ruh olarak sayısız başarıya imza atıyor.
Nasıl yazıyordu eskiden
kapılarda:
“BURADA HİÇ BİR KUŞ YÜZMEYE; HİÇ
BİR BALIK UÇMAYA ZORLANMAZ.”
Yorumlar
Yorum Gönder